İmamoğlu''ndan Erdoğan''a ''Murat Kurum'' göndermesi: ''Aklı fikri İstanbul''da, açıkladığı adaya da yazık ediyor''

 
İmamoğlu''ndan Erdoğan''a ''Murat Kurum'' göndermesi: ''Aklı fikri İstanbul''da, açıkladığı adaya da yazık ediyor'' İmamoğlu''ndan Erdoğan''a ''Murat Kurum'' göndermesi: ''Aklı fikri İstanbul''da, açıkladığı adaya da yazık ediyor''

Daha dün, 8-9-10-11 yıl önce biz, bu tarihte, 2023’ün sonunda, kişi başı 25 bin dolar gayrisafi milli hasıla belirlemişken; bunun bugün 3’te 1’ine razı gelmek durumunda kalmanın ne kadar acı olduğunu ne kadar büyük bir tutarsızlık olduğunu bilmemiz lazım. Gerçek işinize, doğru olan sorunlarınızla ilgilenmenizi öneriyorum. Açıkladığı adaya da yazık ediyor. İstanbula hizmette, dün ne kadar koşuyorsak, onun misli misli fazlası koşacağımıza ve ‘Tam yol ileri’ diyerek, böyle bir menzile doğru sizlerle birlikte yürüyeceğimizden hiç kuşkunuz olmasın. Biz, milletin temsilcisi olarak, burada bulunan bütün sanayici dostlarımızın da desteğini, tüm iyi niyetimizle, tüm çalışkanlığımızla gerçekten tümüyle sizleri düşünen ve bu milletin, bu memleketin, bu güzel şehrin insanlarının ve çocuklarının, gençlerinin geleceğini düşünen bir anlayışla oylarınıza talibiz. İyi devlet insanı, devletin esas sorunlarıyla ilgilenir. Ama onun aklı, fikri İstanbulda. “2023’ÜN SONUNDA, KİŞİ BAŞI 25 BİN DOLAR GAYRİSAFİ MİLLİ HASILA BELİRLEMİŞKEN…”İktidarın yanlış politikaları sonucu yaşanan ekonomik krizden kaynaklı olarak, 3 haneli enflasyon rakamlarıyla karşılaşıldığına dikkat çeken İmamoğlu, özetle şunları söyledi: “Bu bize kaydettiriyor. ‘Yok, illa o olmasın rakip’ diye bir süreç tarifleme peşinde. İnsanların artık, yani yakamıza yapışarak, ‘Bizim de semtimize Kent Lokantası aç Başkanım’ diye bize haykırmasını çocuklardan da duyuyorum, emeklilerden de duyuyorum, işçi kesiminden de duyuyorum. Peki bugün 25 bin dolar başarılsaydı, ben nasıl bir ruh halinde olurdum? Dünyanın en mutlu insanı olurdum, kimin yaptığına bakmaksızın. Anadolu Yakası Orgazine Sanayi Bölgesi (AYOSB) Yönetim Binası’nda düzenlenen toplantıda, sırasıyla; AYOSB Başkanı Murat Çökmez, Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayisi Bölgesi (BİOSB) Başkanı Ercan Varlıbaş, CHP Tuzla Belediye Başkan adayı Eren Ali Bingöl ve İmamoğlu birer konuşma yaptı. Ama temel amaç; milletin bütününü kavramak, milletin bütününe hizmet etmektir. Çok net. Gerçekten bir açlık sorunu var. Bu yolculukta tam da öyle bakan ve o menzile yürüyen bireyleriz. Ve bırakın İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi, İstanbul halkı, İstanbulda belirlenen adaylar üzerinden yürüsün ve onların ortaya koyacağı performansa da halkın vereceği kararla karar verirsin. Biz de hayretle süreci izliyoruz. 3 tane daha açacağız bu 1,5 ay içerisinde. Ve ben, ‘İşinize bakın’ diyorum. Açıkladığı adaya da yazık ediyor” dedi. ”“OY VERSİN VERMESİN, HERKESİN TEMSİLCİSİYİZ”“İBB olarak, milletin yanındayız. Bunu da temsil etmeye devam edeceğiz. Bu kadar basit. Her gün, her konuşmasında İstanbul aşağı, İstanbul yukarı; İstanbul Belediye Başkanı aşağı, İstanbul Belediye Başkanı yukarı. Açıkladığı adaya da yazık ediyor. Biz, o vesileyle sizin karşınıza geliriz. Burada, elbette ki siyaset zemininde birkaç cümle etmek zorundayım. Kent Lokantası açıyoruz. Biz, sizlerin temsilcisiyiz. Biz, bir bireyi ya da bir siyasi partiyi temsil ediyoruz; milleti temsil ediyoruz. Bu derin bir yoksulluk anlamına geliyor. Siyasi partiler, aracı kurumlardır. Oy verenlerin değil; oy versin vermesin, herkesin temsilcisiyiz. Sanayi sektörünün ülke ekonomisi üzerindeki önemine dikkat çeken İmamoğlu, İBB öncülüğünde kurulan İstanbul Sanayi Platformu’nun söz konusu alana katkı için kurulduğunu aktardı. Çünkü, bugün baktığınızda vatandaş beyaz peynir dahi alamayacak durumda. Yani hizmet için bir araçtır, amaç değildir. Para politikaları üzerinden üretimde, ihracatta, ithalat rakamlarında, bütçe açığında, cari açıkta, her türlü veride daha kötü durumdayız. AKLI FİKRİ İSTANBULDAİmamoğlu, AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’dan başka bir şeyle ilgilenmediğini söyledi, “Her gün, her konuşmasında İstanbul aşağı, İstanbul yukarı; İstanbul Belediye Başkanı aşağı, İstanbul Belediye Başkanı yukarı. Her gün, her konuşmasında İstanbul aşağı, İstanbul yukarı; İstanbul Belediye Başkanı aşağı, İstanbul Belediye Başkanı yukarı. Biz de daha iyisini hedefleyelim, insanların önünde daha iyisini koyalım. ",. Biz, milletin temsilcisiyiz. Yeter ki o zenginliği erişelim. Elbette sizlerin desteğinizi istiyoruz. ”",‘İstanbul Sanayi Platformu’ tarafından düzenlenen, ‘Kentin Sanayi Vizyonu’ toplantısında koşan İBB Başkanı İmamoğlu, Erdoğan'a seslenerek Bütçe açığında, cari açıkta, her türlü veride daha kötü durumdayız. Ama onun aklı, fikri İstanbul'da. Bu işin kaybı hem de çok büyük, tarifsiz kayıplar. Yani bir aday açıkladınız; aday konuşsun. Yani bunu başka bir sorumlusu olmaz. ”“AMA BİZ NEYLE UĞRAŞIYORUZ?”“Ama biz neyle uğraşıyoruz? Genel seçim geçmiş, bir yıl üzerinden geçmiş, ülkedeki ekonomi politikaları dibe vurmuş, o günden bile daha kötü durumdayız. Yani bir aday açıkladınız; aday konuşsun dedi. Ama o hedeflerin 3’te 1’ine birine düşmüş durumda ve buna razı gelen, rıza gösteren ve buradan kurtulmaya ve sıçramaya çalışan insanlar haline dönüştük. Bu bağlamda gerçek meselelerin, işte bu üreticinin meseleleri olduğunu, bunlarla ilgilenmesi gerektiğinin de altını çiziyorum. ”“BU İŞİN SORUMLUSU, BU İŞİN BAŞINDAKİ İNSANDIR”“Tabii bunun sebebini ben biliyorum. Lütfen, milletini ve sizlerin güzel geleceklerini dert edinen anlayışı tercih ediniz. Belki sesi çıkmayan esnafımız bile, bunu söylemek istiyor. Bizim ahlakımız bu. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendi görev döneminde kurdukları “İstanbul Sanayi Platformu”nun katkılarıyla düzenlenen, “Kentin Sanayi Vizyonu” toplantısına katıldı. Ve eğer İstanbulda, yönetimle ilgili bir hesap verilemiyorsa, sorunlar büyüyorsa, problemler büyüyorsa, nasıl ki sorumlusu o döneme dair benim; aynı şekilde şu anda bu ülkenin ekonomiden sorumlusu da bu ülkenin sayın Cumhurbaşkanıdır. Bizim rakibimiz o olsun. Peki burada bu siyaseti yapan ya da bu kararı alan mı kaybediyor? Hepimiz kaybediyoruz. Bu işin sorumlusu, bu işin başındaki insandır. Ama bu basit sürec, demokratik anlayışı illa zorlaştırma gayreti, işte açılışlar, mitingler vesaireler yaparak, yerel seçimi bu kadar sabote etmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum.

İmamoğlu''ndan Erdoğan''a ''Murat Kurum'' göndermesi: ''Aklı fikri İstanbul''da, açıkladığı adaya da yazık ediyor''

3 tane daha açacağız bu 1,5 ay içerisinde. Oy verenlerin değil; oy versin vermesin, herkesin temsilcisiyiz. Biz, sizlerin temsilcisiyiz. Bunu da temsil etmeye devam edeceğiz. Çok net. AKLI FİKRİ İSTANBULDAİmamoğlu, AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’dan başka bir şeyle ilgilenmediğini söyledi, “Her gün, her konuşmasında İstanbul aşağı, İstanbul yukarı; İstanbul Belediye Başkanı aşağı, İstanbul Belediye Başkanı yukarı. Yani bir aday açıkladınız; aday konuşsun. Daha dün, 8-9-10-11 yıl önce biz, bu tarihte, 2023’ün sonunda, kişi başı 25 bin dolar gayrisafi milli hasıla belirlemişken; bunun bugün 3’te 1’ine razı gelmek durumunda kalmanın ne kadar acı olduğunu ne kadar büyük bir tutarsızlık olduğunu bilmemiz lazım. İyi devlet insanı, devletin esas sorunlarıyla ilgilenir. Biz, milletin temsilcisiyiz. Biz, milletin temsilcisi olarak, burada bulunan bütün sanayici dostlarımızın da desteğini, tüm iyi niyetimizle, tüm çalışkanlığımızla gerçekten tümüyle sizleri düşünen ve bu milletin, bu memleketin, bu güzel şehrin insanlarının ve çocuklarının, gençlerinin geleceğini düşünen bir anlayışla oylarınıza talibiz. Gerçek işinize, doğru olan sorunlarınızla ilgilenmenizi öneriyorum. Ama onun aklı, fikri İstanbulda. Yani bunu başka bir sorumlusu olmaz. Belki sesi çıkmayan esnafımız bile, bunu söylemek istiyor. Burada, elbette ki siyaset zemininde birkaç cümle etmek zorundayım. “2023’ÜN SONUNDA, KİŞİ BAŞI 25 BİN DOLAR GAYRİSAFİ MİLLİ HASILA BELİRLEMİŞKEN…”İktidarın yanlış politikaları sonucu yaşanan ekonomik krizden kaynaklı olarak, 3 haneli enflasyon rakamlarıyla karşılaşıldığına dikkat çeken İmamoğlu, özetle şunları söyledi: “Bu bize kaydettiriyor. Ama temel amaç; milletin bütününü kavramak, milletin bütününe hizmet etmektir. Ve bırakın İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi, İstanbul halkı, İstanbulda belirlenen adaylar üzerinden yürüsün ve onların ortaya koyacağı performansa da halkın vereceği kararla karar verirsin. Ama o hedeflerin 3’te 1’ine birine düşmüş durumda ve buna razı gelen, rıza gösteren ve buradan kurtulmaya ve sıçramaya çalışan insanlar haline dönüştük. Bu yolculukta tam da öyle bakan ve o menzile yürüyen bireyleriz. Bu işin kaybı hem de çok büyük, tarifsiz kayıplar. Elbette sizlerin desteğinizi istiyoruz. Bu işin sorumlusu, bu işin başındaki insandır. Yani bir aday açıkladınız; aday konuşsun dedi. Açıkladığı adaya da yazık ediyor. İnsanların artık, yani yakamıza yapışarak, ‘Bizim de semtimize Kent Lokantası aç Başkanım’ diye bize haykırmasını çocuklardan da duyuyorum, emeklilerden de duyuyorum, işçi kesiminden de duyuyorum. İstanbula hizmette, dün ne kadar koşuyorsak, onun misli misli fazlası koşacağımıza ve ‘Tam yol ileri’ diyerek, böyle bir menzile doğru sizlerle birlikte yürüyeceğimizden hiç kuşkunuz olmasın. ”“AMA BİZ NEYLE UĞRAŞIYORUZ?”“Ama biz neyle uğraşıyoruz? Genel seçim geçmiş, bir yıl üzerinden geçmiş, ülkedeki ekonomi politikaları dibe vurmuş, o günden bile daha kötü durumdayız. Çünkü, bugün baktığınızda vatandaş beyaz peynir dahi alamayacak durumda. Açıkladığı adaya da yazık ediyor” dedi. Ama onun aklı, fikri İstanbul'da. Bizim rakibimiz o olsun. Biz, o vesileyle sizin karşınıza geliriz. Açıkladığı adaya da yazık ediyor. Ve ben, ‘İşinize bakın’ diyorum. Ve eğer İstanbulda, yönetimle ilgili bir hesap verilemiyorsa, sorunlar büyüyorsa, problemler büyüyorsa, nasıl ki sorumlusu o döneme dair benim; aynı şekilde şu anda bu ülkenin ekonomiden sorumlusu da bu ülkenin sayın Cumhurbaşkanıdır. Peki bugün 25 bin dolar başarılsaydı, ben nasıl bir ruh halinde olurdum? Dünyanın en mutlu insanı olurdum, kimin yaptığına bakmaksızın. Gerçekten bir açlık sorunu var. Ama bu basit sürec, demokratik anlayışı illa zorlaştırma gayreti, işte açılışlar, mitingler vesaireler yaparak, yerel seçimi bu kadar sabote etmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum. Her gün, her konuşmasında İstanbul aşağı, İstanbul yukarı; İstanbul Belediye Başkanı aşağı, İstanbul Belediye Başkanı yukarı. Sanayi sektörünün ülke ekonomisi üzerindeki önemine dikkat çeken İmamoğlu, İBB öncülüğünde kurulan İstanbul Sanayi Platformu’nun söz konusu alana katkı için kurulduğunu aktardı. Bu derin bir yoksulluk anlamına geliyor. Siyasi partiler, aracı kurumlardır. Anadolu Yakası Orgazine Sanayi Bölgesi (AYOSB) Yönetim Binası’nda düzenlenen toplantıda, sırasıyla; AYOSB Başkanı Murat Çökmez, Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayisi Bölgesi (BİOSB) Başkanı Ercan Varlıbaş, CHP Tuzla Belediye Başkan adayı Eren Ali Bingöl ve İmamoğlu birer konuşma yaptı. Biz, bir bireyi ya da bir siyasi partiyi temsil ediyoruz; milleti temsil ediyoruz. Lütfen, milletini ve sizlerin güzel geleceklerini dert edinen anlayışı tercih ediniz. ”“OY VERSİN VERMESİN, HERKESİN TEMSİLCİSİYİZ”“İBB olarak, milletin yanındayız. Biz de daha iyisini hedefleyelim, insanların önünde daha iyisini koyalım. ”“BU İŞİN SORUMLUSU, BU İŞİN BAŞINDAKİ İNSANDIR”“Tabii bunun sebebini ben biliyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendi görev döneminde kurdukları “İstanbul Sanayi Platformu”nun katkılarıyla düzenlenen, “Kentin Sanayi Vizyonu” toplantısına katıldı. ”",‘İstanbul Sanayi Platformu’ tarafından düzenlenen, ‘Kentin Sanayi Vizyonu’ toplantısında koşan İBB Başkanı İmamoğlu, Erdoğan'a seslenerek Bütçe açığında, cari açıkta, her türlü veride daha kötü durumdayız. Kent Lokantası açıyoruz. Biz de hayretle süreci izliyoruz. Bu kadar basit. ‘Yok, illa o olmasın rakip’ diye bir süreç tarifleme peşinde. Bu bağlamda gerçek meselelerin, işte bu üreticinin meseleleri olduğunu, bunlarla ilgilenmesi gerektiğinin de altını çiziyorum. Her gün, her konuşmasında İstanbul aşağı, İstanbul yukarı; İstanbul Belediye Başkanı aşağı, İstanbul Belediye Başkanı yukarı. Para politikaları üzerinden üretimde, ihracatta, ithalat rakamlarında, bütçe açığında, cari açıkta, her türlü veride daha kötü durumdayız. Yani hizmet için bir araçtır, amaç değildir. ",. Yeter ki o zenginliği erişelim. Peki burada bu siyaseti yapan ya da bu kararı alan mı kaybediyor? Hepimiz kaybediyoruz. Bizim ahlakımız bu.